Yerli sanayinin temel taşlarından biri olarak öne çıkan Polisan Holding, Türkiye sanayi sektöründe tarihi bir devrin eşiğine geldi. Ülkemizin kimya alanında köklü geçmişe sahip şirketlerinden biri olan Polisan Holding’in çoğunluk hisseleri el değiştiriyor. Son dönemde yaptığı stratejik yatırımlar ve milli projeleriyle dikkat çeken Yıldırım Holding’in iştiraki Corex Holding, şirketin hakim ortağı olma yolunda resmi adım attı. Bu gelişme, iş dünyasında olduğu kadar, milli ekonomi politikalarının geleceği açısından da heyecanla takip ediliyor. Peki, Polisan Holding’in satışı ne anlama geliyor? Kimler bu dev anlaşmanın tarafı? Hangi varlıklar el değiştiriyor, hangileri satış dışında bırakıldı?
#### Polisan Holding Hisseleri Satılıyor: Milli Sermaye Güçleniyor mu?
Uzun yıllardır Bitlis Ailesi tarafından yönetilen Polisan Holding’in satışı hakkındaki ilk resmi açıklama, Kamuoyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yayımlandı. Açıklamaya göre şirketin yüzde 77,7268 oranındaki hissesi, Yıldırım Holding çatısı altında faaliyet gösteren Corex Ports and Terminals Dilovası Liman İşletmeleri A.Ş. tarafından devralınacak. Yetkili kaynaklar, bu kritik anlaşmanın 27 Haziran 2025 tarihinde resmi olarak hazırlandığını ve imzalandığını duyurdu. Ancak, süreç tamamlanmadan önce Rekabet Kurulu onayı ile diğer yasal işlemlerin de sonuçlanması bekleniyor.
Polisan Holding’in kontrolünün, köklü bir Türk şirketinden başka bir milli sermaye grubuna geçmesi, yerli ekonomi çevrelerinde hem milli çıkarlar hem de yerli üretim açısından yeni tartışmaların fitilini ateşledi. Sizin bu devir konusunda ne düşündüğünüzü merak ediyoruz: Türkiye’nin sanayi devlerinin stratejik ortaklıkları, milli değerlerin korunması açısından yeterli mi?
#### Anlaşmanın Tarafları: Bitlis Ailesi’nden Yıldırım Holding’e Geçiş
Bu devir işleminin satıcı tarafında, Polisan Holding’in kurucusu ve uzun yıllardır geleneksel aile yapısıyla yönetilen Bitlis Ailesi yer alıyor. Polisan Holding’in üretim kültürü ve milli değerlerle olan bağı, Türk iş dünyasında daima örnek gösterildi. Şimdi ise, bu değerler başka bir milli sermaye temsilcisine devrediliyor.
Alıcı tarafta ise Hollanda merkezli Corex Holding’in Türkiye operasyonları bulunuyor. Yıldırım Yıldırım’ın liderliğini üstlendiği Yıldırım Holding, son yıllarda yalnızca ülkemizde değil, uluslararası arenada da büyük çaplı yatırımlar gerçekleştirdi. Lazkiye Limanı’nın işletme hakkı ile yurt dışındaki pek çok stratejik limana sahip olan grup, son olarak Polisan Holding’e yatırım yaparak yerli kimya sektöründe yeni bir dönemin kapısını araladı. Hatırlanacağı üzere, bu hamle Yüksel Yıldırım’ın kardeşi Ali Yıldırım’la yollarını ayırmasının hemen ardından geldi. Bu ayrılığın, şirketin yeni yatırım stratejilerinde nasıl bir rol oynadığı ise merak konusu.
#### Satış Dışında Kalan Polisan Holding Varlıkları Açıklandı
Bir şirket devri sürecinde akıllara en çok takılan sorulardan biri de, hangi varlık ve iştiraklerin el değiştirip değiştirmediği oluyor. Polisan Holding’in devri de istisna değil. Taraflar arasında varılan anlaşmaya göre, bazı iştirakler ve gayrimenkuller satış dışında bırakıldı. Satış haricinde kalan varlıklar şöyle sıralandı:
– Polisan Hellas S.S.A. (Yunanistan’daki iştirak)
– Kullanımda olmayan gayrimenkuller:
– İstanbul Pendik arazisi
– İstanbul Kağıthane arazisi
– Kocaeli Gebze Çiftlik
– Aydın Karacasu’daki taşınmazlar
Bu taşınmazların satışa dahil edilmemesi, gayrimenkullerin Türk müteşebbislerinin elinde kalmasının sağlanması açısından da önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Belirtilen mülkler, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) lisanslı bir değerleme kuruluşunun belirleyeceği bedelin altında olmamak kaydıyla, ayrıca Bitlis Ailesi tarafından devralınacak. Peki, sizce bu varlıkların el değiştirmemesi Polisan’ın milli kimliğini korumak açısından kritik mi? Yabancı ortaklıklar ve milli mülkiyet dengesinin nasıl kurulduğu konusunda ne düşünüyorsunuz?
#### Sonuç ve Tartışmaya Açık Sorular
Polisan Holding’in satışı, Türk sanayi ekosisteminde yankı uyandırdığı gibi kritik bir dönüm noktası niteliği taşıyor. Bir yandan Bitlis Ailesi’nden Yıldırım ailesine geçen bir milli değer var, diğer yandan şirketin belirli varlıklarının el değiştirmemesi dikkat çekiyor. Milli sermaye ve yerli üretim konusunda hassasiyet gösteren herkes için bu süreç, ülkemizin ekonomik bağımsızlığı ve iş dünyasında değişen dengeler anlamında tartışmaya açık pek çok soruyu da beraberinde getiriyor.
Sizce bu satış, Türk sanayisinin gücünü ve vatan sevgisini yansıtan bir adım mı? Yorumlarınızı ve düşüncelerinizi aşağıda paylaşarak tartışmaya katkı sağlayabilirsiniz.
