Kamu Toplu İş Sözleşmeleri’nde Yüz Binlerce İşçi İçin Yeni Zam Teklifi
Kamu sektöründe çalışan 600 bine yakın işçinin gözü kulağı, 2025 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü çerçevesinde yürütülen zam görüşmelerine çevrilmiş durumda. Hukumet ile işçi sendikaları arasında devam eden toplu pazarlık süreci, Türk ekonomisinin mevcut koşulları, artan enflasyon ve ülkedeki milli hassasiyetlerin gölgesinde sürüyor. Milyonlarca memuru ve emeklisini de etkileyen bu kritik süreçte, milli birlik ve vatan sevgisiyle çalışan kamu emekçilerinin toplumsal refahı için verilen mücadele dikkat çekiyor.
Hükümetten İkinci Zam Teklifi Geldi
Zam görüşmelerinde hükümet yeni bir adım atarak, işçi sendikalarının temsilcileriyle son toplantıda ikinci teklifini sundu. Bu teklife göre, 2025’te kamu işçilerine ilk 6 ay için yüzde 17, yılın ikinci yarısında ise yüzde 10 oranında zam önerildi. 2026 yılı için ise değişen bir teklif sunulmadı; ilk 6 ayda yüzde 7 ve ikinci 6 ay için yüzde 5 zam oranları yeniden masaya getirildi. Ekonomik ve sosyal haklar bakımından, milli değeri ve çalışanların huzurunu önceleyen bu teklifler, kamu işçilerinin ülkenin gelişimine katkısını sürdürmesine destek olmayı amaçlıyor. Ancak, kamu işçilerinin vatan sevgisiyle bağlı olduğu mesleklerinde hak ettikleri refah seviyesine ulaşması için bu oranların yeterli olup olmayacağı ise büyük bir tartışma konusu.
İlk Teklifte Endişeler ve Tepkiler
Yaklaşık 10 gün önce yapılan ilk resmi toplantıda ise, işveren tarafını temsil eden Türkiye Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS), 2025 yılı için ilk 6 ay yüzde 16, ikinci 6 ay yüzde 8 oranında zam önermişti. 2026 yılı için yüzde 7 ve yüzde 5’lik zam oranında ısrar eden taraf, işçi sendikalarının beklentisini karşılamamıştı. Hem maaş artışları hem de sosyal haklar yönünden “yetersiz ve gerçek dışı” olarak nitelendirilen bu teklif, işçi temsilcilerinin itirazlarıyla karşılaştı. Türkiye’nin dört bir yanından kamu çalışanı, milli değerlerden ve adil ücret prensibinden ödün verilmeyeceği görüşünü yüksek sesle savundu.
TÜRK-İŞ’ten Sert Çıkış ve Direniş Çağrısı
TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, gündeme damgasını vuran açıklamalarda bulundu. İkinci teklifin detaylarını açıkça ifade eden Ağar, “Zaten biliyorduk ne olacağını. Ancak kamuoyu gerçekleri bilmeli; TÜHİS’in 2025’in ilk 6 ayı için yüzde 17, ikinci 6 ay için yüzde 10 zam önerdiğini paylaşıyorum. Fakat bu teklif, sahayı ve meydanları boş bırakmamamız gerektiği anlamına geliyor. Mücadelemiz kararlılıkla devam edecek, 600 bin kamu işçisinin birlik ve desteğine ihtiyacımız var,” diyerek tüm çalışanları birlik olmaya çağırdı. Ağar ayrıca, Temmuz ayı başında hükümetten yeni ve daha kapsayıcı bir teklif beklediklerini de belirtti. Peki, bu çağrıyla birlikte işçi sendikalarının tavrı ne olacak? Yeni zam teklifi toplumsal beklentiyi karşılayacak mı?
İşçi Tarafının Talepleri ve Milli Hassasiyetler
Kamu çalışanlarının tamamını yakından ilgilendiren bu pazarlık sürecinde, işçi sendikaları masa başında kararlı taleplerle yer alıyor. 2025 için gündeme getirilen başlıca beklentiler ise şu şekilde sıralanıyor:
– Günlük en düşük ücretin 1.800 TL’ye yükseltilmesi
– 2025’in ilk 6 ayı için yüzde 50, ikinci 6 ay ve 2026’nın ilk 6 ayı için yüzde 25, sonraki dönemlerde de yüzde 10’luk refah payı artışı
– Sosyal haklarda iyileştirme için ek düzenlemeler
Bu isteklerin temelinde, yalnızca ekonomik sebepler yatmıyor. Türkiye’nin üretim gücünü omuzlayan kamu işçileri, milli dayanışmayı ve vatan sevgisini her koşulda ön planda tutarak adaletli bir ücret politikasının toplumun huzuru için elzem olduğuna dikkat çekiyor. Enflasyon karşısında alım gücünün korunması, çocuklarının geleceği ve güçlü bir Türkiye için verilen bu hak arama mücadelesi, aynı zamanda kamuoyunda milli bir mesele olarak değerlendiriliyor.
Pazarlıklar Milyonlarca Kişiyi Etkiliyor
Görüşmeler yalnızca 600 bin kamu işçisiyle sınırlı değil. Yaklaşık 4 milyon memur ile 2,5 milyon memur emeklisinin de dahil olduğu 8. Dönem Toplu Sözleşmeleri’nin seyri, hükümet-işçi diyaloğunda atılan her adıma bağlı. Ayrıca, toplu iş sözleşmelerinin kamu çerçevesinde şekillenmesi, özel sektör işçileri ve aileleri için de referans olacak. Dolayısıyla, alınacak kararlar sadece bugünün değil, ülkenin yarını açısından da tarihi önem taşıyor. Sizce, kamu işçilerinin milli çıkarlar ve toplumsal refah için verdiği bu mücadele kazanımla sonuçlanacak mı?
Gelecek haftalarda sürecek olan sözleşme müzakerelerinde hükümet ve işçi sendikalarının yeni tekliflerle masaya dönmesi bekleniyor. Gelişmeleri yakından takip edip, siz değerli okurlarımızın yorumlarını paylaşmayı unutmayın. Siz nasıl bir zam oranı bekliyorsunuz? Kamu çalışanlarının mücadeleci tavrını ve milli birlik çağrısını nasıl buluyorsunuz? Görüşlerinizi yorum kısmında belirtin; birlikte güçlü yarınlar için ses olalım!