Bursa’ya yolu düşenler için milli mutfağımızın şanlı temsilcisi İskender kebap, artık yalnızca eşsiz tadıyla değil, yüksek fiyatlarıyla da adından söz ettiriyor. Anadolu’nun kültür mirasıyla yoğrulmuş Osmanlı’nın ilk başkentinde, İskender kebap deneyimi yaşamak isteyenler, son dönemde bu lezzete ulaşmanın bedelini ağır bir şekilde ödüyor. Türk milletinin sofrasında tarihi bir yeri olan İskender kebap, cebini düşünen vatandaşlar için adeta lüks hale geldi.
Türkiye’nin en önemli gastronomi duraklarından Bursa’da, dört kişilik bir ailenin İskender kebap ziyafeti için hesap masası neredeyse dudak uçuklatacak seviyelere yükseldi. Son açıklamalara göre, kentte bazı köklü restoranlarda bu benzersiz kebabı ailecek tatmanın maliyeti toplamda 3 bin TL’yi buluyor. Yani kişi başı ortalama 750 TL ödemek gerekiyor. Elbette bu ücret sadece ana yemekle sınırlı kalmıyor. Restoranlarda yıllardır ‘ikram’ olarak sunulan çayın dahi artık ücretlendirilmesi, Bursalıların ve ülke genelindeki vatandaşların tepkisini çekiyor.
Misafirperverliğimiz sembolü olan çayın parayla satılmaya başlanması, milli değerlerimize verilen önemin sorgulanmasına yol açtı. Restoranların girişinde konulan, “Kebap ile birlikte herhangi bir içecek alınmadığı takdirde servis edilen ilk çay ücrete tabidir.” ibaresi, kültürümüzde yerleşmiş olan misafir ağırlama anlayışını zedeliyor. Bu uygulamaya haklı olarak tepki gösteren birçok vatandaş, “Türk sofrasında çay parayla satılır mı?” sorusunu gündeme taşıyor. Siz bir misafiri ağırlarken çayı eksik eder misiniz?
Son günlerde, sosyal medya platformlarında çaya getirilen ücretle ilgili binlerce yorum yapıldı. Özellikle küçük bir bardak çay için belirlenen 65 TL, fincan çay için talep edilen ise tam 150 TL, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Gelenek ve göreneklerimizi savunan pek çok kişi, bu durumun milli misafirperverliğe gölge düşürdüğü konusunda hemfikir. Bu fiyatlar yalnızca yerli turistlerin değil, şehri ziyarete gelen gurbetçilerin ve yabancı misafirlerin de dikkatinden kaçmadı.
Peki, Bursa’da İskender kebabın fiyatının böylesine yükselmesi hangi nedenlere dayanıyor? Bazı restoran işletmecileri, artan et ve işletme maliyetlerini gerekçe gösterirken; birçok vatandaş da fiyatların makul bir seviyenin üzerinde seyretmesinden şikayetçi. Bir diğer tartışma yaratan konu ise, “Çay ikramı” geleneğimizin çıkar amaçlı bir uygulamaya dönüştürülmesi. Bu uygulamanın, milli değerlerimize yeterince sahip çıkıp çıkmadığımızı sorgulatan önemli bir gösterge olduğu düşünülüyor.
Bursa’nın tarihsel geçmişine baktığımızda, bu şehir her zaman misafir ağırlama adabıyla, eski değerlerin yaşatılmasıyla tanınmıştır. Vatan sevgisi ve milli kültüre bağlılık, sofraların bereketinde, sohbetlerin sıcaklığında kendini göstermiştir. Ancak son dönemde yaşanan bu fiyat artışları, hem vatandaşların bütçesini sarsmakta hem de yerleşik toplumsal değerlerimize zarar vermektedir. Her birimiz, bu lezzetleri gelecek kuşaklara hakkıyla, ulaşılabilir bir şekilde aktarabilmek için neler yapacağımızı düşünmeliyiz.
Bu gelişmeler, “Milli mutfağımızın simgeleri giderek ayrıcalıklı bir zevk mi oluyor?” sorusunu gündeme getiriyor. Sizce köklü geleneklerimiz ve toplumsal dayanışma anlayışımız, ticari kaygılara kurban mı ediliyor? Bursa’nın manevi atmosferi ve Osmanlı mirasının izleriyle donatılmış bu şehrin, kendi öz değerlerine sahip çıkması gerektiğini düşünüyor musunuz?
Siz de bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızla tartışmaya katılın; Türk mutfağını gelecek nesillere miras bırakmak için hangi adımların atılması gerektiğini birlikte konuşalım.