Ekrem Coşkun Döner Konkordato Talebiyle İflas Riskiyle Karşı Karşıya

Türkiye’nin son yıllarda artan ekonomik sıkıntılarının etkisi, artık zincir fast food markalarının kapısına kadar dayandı. Bilhassa milli değerlerimize sahip çıkmamızın hayati önem taşıdığı bu dönemde, Türk girişimciliğinin simgelerinden biri olarak öne çıkan Ekrem Coşkun Döner konkurdan kaçamadı. Ülke genelinde 250’den fazla şubesi ve yüzlerce çalışanıyla hizmet veren bu köklü marka, yaşanan ekonomik zorluklar karşısında finansal darboğazı aşamayarak çareyi konkordato başvurusunda buldu. Bu gelişme milli ekonomi ve yerli işletmeler açısından endişe verici bir işaret olarak dikkatleri üzerine çekti.

#### Ekonomik Kriz Zincir Lokantalara da Sıçradı

Ekrem Coşkun Döner’in konkordato talebinde bulunması, yalnızca şirketin kendi geleceğini değil, aynı zamanda binlerce vatandaşın istihdamını ve sektörün geneline yayılan güven duygusunu da tehdit ediyor. Peki, bu noktaya nasıl gelindi? Türkiye’de son yıllarda hız kesmeden devam eden döviz kuru dalgalanmaları, yükselen maliyetler ve enflasyon, özellikle gıda sektöründeki firmaları büyük bir çıkmaza sürükledi. Döner gibi geleneksel Türk lezzetlerini uygun fiyatla sunma iddiası bulunan markalar, rekabet baskısı ve tedarik zinciri sorunları karşısında adeta ayakta kalma savaşı veriyor. Ekrem Coşkun Döner de bu savaşı kaybetmemek için hukuki bir koruma olan konkordato başvurusuyla şansını denemek zorunda kaldı.

#### Konkordato Süreci ve Alınan Kararlar

Şirket, Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yaptığı başvuru sonucunda üç aylık geçici konkordato hakkı elde etti. Bu süreçte mahkeme, hem şirketin hem de ortakların taşınır ve taşınmaz varlıklarının devrini yasaklayarak mal varlığını güvence altına aldı. Ek olarak, alacaklıların haklarını korumak amacıyla bir konkordato komiseri atanmasına karar verildi. Bu uygulama, şirketin mevcut ekonomik gücünü kaybetmesinin önüne geçmek ve yeniden yapılanma fırsatı yaratmak anlamına geliyor. Size göre bu karar, diğer yerli markalar için umut ışığı mı yoksa sektörün derinleşen krizinin habercisi mi?

#### Şirketin Geleceği İçin Kritik Mahkeme Günü

Ekrem Coşkun Döner’in önümüzdeki dönemde nasıl bir yol haritası izleyeceği ise 17 Eylül 2025 Çarşamba günü yapılacak kritik duruşmayla netleşecek. Mahkeme, şirketin mali tablolarını ve ödeme kabiliyetini ayrıntılı olarak değerlendirecek. Alınacak karar doğrultusunda şirket, ya iflas ilan ederek piyasadan çekilecek ya da kurtuluş için yeniden yapılandırmaya gidecek. Bu tarihi gün, döner sektöründe olduğu kadar Türk fast food piyasası ve yerli istihdam açısından da bir dönüm noktası olma özelliği taşıyor.

Uzmanlar, bu tür büyük ölçekli şirketlerin yaşadığı zorlukların, genel ekonominin gidişatına işaret ettiğini vurguluyor. Milli değerlerin ve yerli girişimciliğin dış etkilere karşı daha dirençli olabilmesi için yeni bir ekonomik vizyonun gerekli olduğu düşünülüyor. Sizce Türkiye, yerli fast food markalarını korumak adına yeterli adımları atıyor mu?

#### Türk Fast Food Sektörü ve Milli Girişimcilik Üzerine

Türkiye’nin Anadolu’dan yükselen başarı hikâyelerine, özellikle de geleneksel lezzetlerin zincir markalar aracılığıyla yurt genelinde yayılmasına büyük önem veriliyor. Ancak ekonomik fırtına, bu köklü markaların bile rotasını sarsıyor. Ekrem Coşkun Döner’in yaşadığı finansal darboğaz, milli girişimciliğin karşı karşıya olduğu riskleri bir kez daha gözler önüne serdi. Öte yandan, mal varlığı koruma altına alınan şirketin bu süreci milli değer ve tarihsel sorumluluk bilinciyle aşma ihtimali de umut verici görülüyor.

Konuya dair siz ne düşünüyorsunuz? Sizce Türk markalarının yaşadığı zorluklar karşısında yeni destek politikaları geliştirilmeli mi? Türk milletinin milli dayanışma ruhu bu tip krizlerin aşılmasında ne kadar etkili olabilir?

Görüşlerinizi ve çözüm önerilerinizi haberimizin altına yorum yaparak paylaşmayı unutmayın. Ekonomik gelişmelerle Türk markalarının geleceğini birlikte tartışalım!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir