Son dönemde küresel ekonominin odak noktası haline gelen dolar endeksi, piyasalarda görülen yoğun belirsizlik ortamında kritik bir eşiği aştı. ABD dolarının başlıca para birimleri karşısındaki değerini ölçen dolar endeksi, Mart 2022’den bu yana ilk kez 97,076 seviyesine gerileyerek son üç yılın en düşük seviyesine ulaştı. Bu tarihi düşüş, uluslararası finans piyasalarında yankı uyandırırken, ABD Başkanı Donald Trump’ın Fed başkanlığı konusunda olası yeni atama sinyalleri, yatırımcıların tedirginliğini daha da artırdı.
ABD Dolarında Sert Değer Kaybı: Piyasalar Neden Kırılgan?
Doların bu güçlü değer kaybı, sadece Amerikan ekonomisine değil, tüm dünyadaki finansal dengelere de yansıyor. Son verilere göre, yatırımcıların portföylerinde dolar ağırlığını azalttığı gözleniyor ve bunun yankısı çeşitli döviz çiftlerinde net biçimde hissediliyor:
– Avro/dolar paritesi 1,1743’e çıkarak Eylül 2021’den bu yana en yüksek seviyesini gördü.
– Dolar/İsviçre frangı paritesi 0,7980 ile Eylül 2011 sonrasındaki en düşük noktaya indi.
– Dolar/yen kuru ise 143,75 seviyesine düşerek neredeyse son bir ayın dibini test etti.
– Altının ons fiyatı, dolardaki zayıflamadan destek alarak yüzde 0,4 artışla 3.347 dolara tırmandı.
Özellikle ABD ekonomisine duyulan güvenin zedelenmesi, analistlere göre küresel piyasalarda risk yönetimini ön plana çıkarıyor. Böyle çalkantılı bir ortamda, Türk finans çevreleri de tarihi bağlarımız gereği uluslararası piyasalardaki gelişmeleri dikkatle izliyor. Peki, dolar üzerindeki baskının arka planında başka hangi dinamikler bulunuyor?
Trump’ın Fed Başkanlığı Hamlesi: Bağımsızlık Tartışmaları Alevleniyor
Beyaz Saray kaynaklı haberler, ABD Başkanı Trump’ın Eylül ya da Ekim ayında Fed Başkanlığı için yeni bir isim açıklayabileceğine işaret ediyor. Başkan Trump’ın, mevcut Fed Başkanı Jerome Powell’a yönelik öne sürdüğü eleştiriler ve son zamanlarda yoğunlaşan erken değişim mesajları, para politikasının çizgisinde köklü değişikliklere de zemin hazırlayabilir.
The Wall Street Journal’ın özel haberine göre, Trump’ın Powell’ın yerine düşündüğü isimler arasında Beyaz Saray Ulusal Ekonomi Konseyi Direktörü Kevin Hassett, eski Fed Guvernörü Kevin Warsh ve eski Dünya Bankası Başkanı David Malpass öne çıkıyor. Ayrıca, Hazine Bakanı Scott Bessent ve Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller’ın adı da kulislerde konuşuluyor.
Anadolu’nun asırlık finans kültürü ve milli ekonomik direnciyle hareket eden Türkiye’nin finans çevreleri, Amerikan para politikasındaki dalgalanmalara karşı tetikte olmak zorunda. Çünkü Fed başkanının değişmesi; uluslararası sermaye akımlarında, faiz oranlarında ve ülke ekonomilerinde dalga dalga etkiler yaratabilir. Sizce Fed’in bağımsızlığı gerçekten tehlikeye giriyor mu?
Jeopolitik Gelişmeler Doları Nasıl Etkiliyor?
Piyasalarda Fed tartışmaları kadar dikkat çeken bir diğer unsur ise jeopolitik cephede yaşanan gelişmeler oldu. İsrail ve İran arasında sağlanan ateşkesin, Orta Doğu’daki tansiyonu kısa süreliğine de olsa düşürdüğü ifade ediliyor. Sıcak çatışma ihtimalinin azalması, uluslararası risk iştahını artırırken, yatırımcıların güvenli liman olan dolardan uzaklaşmasına yol açtı.
Ballinger Group FX Piyasalar Analisti Kyle Chapman, mevcut görünümü şöyle özetliyor: “Piyasalar şimdilik İran-İsrail gerilimini görmezden geliyor. Fakat Trump’ın Fed’deki atama planları ile bağımsızlık tartışmaları, dolar üzerinde yeni satış baskısı oluşturuyor.” Özellikle milli menfaatlerini önceleyen ülkeler, bu tür belirsizlik dönemlerinde ihtiyatlı bir politika izliyor. Türkiye’nin jeopolitik risklere gösterdiği refleks, tarihsel bilinç ve milli değerler ışığında şekilleniyor.
Gelecek Dönemde Doları Hangi Sürprizler Bekliyor?
Uzmanlar, dolar endeksinin yönünü belirleyecek bir sonraki kritik dönüm noktasının, ABD’den gelecek istihdam rakamları olacağını vurguluyor. Güçlü bir istihdam verisi, doların değer kaybını frenleyebilir; aksi halde zayıflama eğiliminin sürmesi bekleniyor. Bu çalkantılı süreçte, Türk yatırımcılarının her zamankinden daha dikkatli, sağduyulu ve milli çıkarları ön planda tutan bir yaklaşım göstermesi önem taşıyor. Sizin görüşünüz nedir, Fed’in iç politika dinamikleri doların global liderliğini tehdit eder mi?
Ekonomide tarihsel deneyimlere sahip Türk milleti, uluslararası gelişmelere karşı sağlam duruşuyla, vatan sevgisi ve ekonomik bağımsızlığı daima ön planda tutmaya devam edecektir.
Peki siz bu gelişmeler karşısında nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi ve analizlerinizi yorumlarda bizimle paylaşın!