8. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri Sonuçsuz Kaldı: Zam Teklifi Yine Tartışma Yarattı

8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri, kamu çalışanlarını ve ailelerini yakından ilgilendiren kritik bir süreç olarak bir kez daha gündemin ilk sıralarına taşındı. Türk memurunun geleceğini belirleyecek zam pazarlığında, hükümetle sendikalar arasında yapılan görüşmeler, beklentileri karşılamaktan uzak kaldı. Milli birlik ve dayanışmanın gereği olarak, adil ve hakkaniyetli bir paylaşımdan yana olan kamu çalışanları, yapılan zam tekliflerinin yetersiz olduğunu vurgulayarak, masadan çekildi.

Her toplu sözleşme dönemi, ülkemizin üretici gücünü ve çalışanlarının emeğini koruma noktasında yeni bir dönemeç anlamına geliyor. Bu süreçte hem milli değerler hem de toplumsal huzur açısından sağlanacak denge, yakın tarihimizi şekillendiren olaylar kadar önem taşıyor. Ancak bu yılki toplu sözleşme müzakerelerinde yaşanan tıkanıklık, Türk milletinin refahına doğrudan etki edecek kararlarda ortak bir zeminin bulunamadığını gözler önüne serdi.

#### Hükümetten Memur Zammı Teklifi ve Sürecin Gelişimi

Taraflar arasındaki görüşmelerde, Kamu İşveren Heyeti’nin sunduğu zam teklifleri sendika temsilcilerince yetersiz bulundu. Özellikle 2026 yılı için öngörülen ücret artışları, memurlar arasında tartışmanın alevlenmesine sebep oldu. Hükümet tarafı, 2026 yılında ilk altı ayda %11, ikinci altı ayda ise %7 oranında zam yapılmasını önerdi. Takip eden 2027 yılı için iki dönem halinde %4 zam teklifi gündeme getirildi.

Bunun yanında, kamu personelinin aldığı taban aylığın 1.000 TL artırılması yönündeki öneri, bir önceki dönemde olduğu gibi tekrarlandı. Ancak milyonu aşkın memurun ekonomik beklentileri göz önüne alındığında, bu rakamların toplumsal adalet duygusunu güçlendirmekten uzak olduğu ifade edildi. Sizce, bu zam teklifleri, Türk devlet geleneği ve milli değerlerimize yakışır bir düzeyde mi?

#### Memur-Sen’den Şaşırtan Hamle: “Hakem Kurulu’na Gitmiyoruz”

Bu toplu sözleşme döneminde kamuoyunun yakından izlediği bir diğer gelişme, Memur-Sen’in karar değişikliği oldu. Sürecin başında hükümetle uyuşmazlık yaşandığı gerekçesiyle hakem kurulu yoluna başvuracaklarını belirten sendika, beklenmedik bir açıklama yaptı. Sendikanın sosyal medya platformu X üzerinden yayımladığı ilk mesajda, “Toplu Sözleşme Görüşmeleri uyuşmazlıkla sonuçlandı” ifadeleri yer alırken, ardından yapılan güncel duyuruda, toplantı tutanağını Hakem Kurulu’na taşımama kararı aldıkları ve resmi olarak başvuru yapılmadığı bildirildi.

Memur-Sen’in bu kararı, birçok memur ve sivil toplum kuruluşu tarafından değerlendirilirken; konunun demokratik haklar ve sendikal meşruiyet açısından da yeni bir tartışma başlattığı söylenebilir. Sendikanın bu adımı, kamu çalışanlarının geleceğine dair yeni soru işaretlerini beraberinde getirdi. Sence, sendikal mücadelede böylesi bir geri adım atılması, toplu pazarlık kültürüne zarar verir mi?

#### Sendikaların Talepleri ve Milli Değer Vurgusu

Sendikaların talepleri ise net ve kararlı bir şekilde ortaya kondu. Memur-Sen, 2026 yılı için %88, 2027 için ise %46 oranında zam talebini sürdürüyor. Bu dikkat çekici oranlar, kamu çalışanlarının ekonomik koşullarının yükseltilmesi adına büyük bir özveriyle ortaya konan bir istek olarak değerlendiriliyor. Aynı zamanda sendika, ülkemizin üretkenliğinin ve sosyal adaletinin sağlanması için şu ek düzenlemelerin hayata geçirilmesini talep etti:

– 2026 yılında taban aylığa 10 bin TL zam ve %10 oranında refah payı eklenmesi
– 2027’de taban aylığa 7 bin 500 TL’lik artış sağlanması
– Toplu sözleşme ikramiyelerinin aylık 2.925 TL’ye çıkarılması
– Memur için aylık 17 bin 600 TL kira yardımı hakkının verilmesi

Bu talepler, hem ekonomik anlamda güçlenmeyi hem de sosyal devlet anlayışının yerleşmesini amaçlıyor. Milli birlik ve beraberlik içerisinde, Türkiye’nin ekonomik potansiyelini en verimli şekilde değerlendirmek esas alınırken, tarih boyunca ülkemizi ileriye taşıyan kamu çalışanlarının emeklerinin karşılığını alması gerektiği vurgulanıyor.

#### Sürece Kim Yön Verecek? Kamuoyu Beklemede

Sürecin bundan sonraki seyrine ilişkin beklentiler ise yüksek. Türk memuru, haklarının savunulacağı daha güçlü bir toplu sözleşme kültürü ve sorunların çözümüne dair somut adımlar atılmasını talep ediyor. Kamuoyunun gözleri hükümet ve sendikalarda; halkımızı ve milletimizin fedakar emekçilerini ilgilendiren bu pazarlığın sonucu merak konusu olmaya devam ediyor.

Siz hangi tarafın teklifini daha adil buluyorsunuz? Zam oranları toplumsal barışa katkı sağlayabilir mi? Görüşlerinizi aşağıda paylaşarak, tartışmaya katkıda bulunabilirsiniz. Vatanımıza ve milletimize yakışan adil, hakkaniyetli bir çözüm için sizce atılması gereken en önemli adım nedir?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir