Erdoğan’ın Açıkladığı Tamamlayıcı Emeklilik Sigortası (TES) Sistemine İlişkin Detaylar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı ve uzun süredir tartışma konusu olan Tamamlayıcı Emeklilik Sigortası (TES) sistemi, hem mevcut kıdem tazminatı haklarını koruma hedefi taşıyor, hem de emeklilikte ek gelir sağlamaya yönelik bir amaç güdüyor. Bu bağlamda işçilerin kazanılmış kıdem haklarının korunması ve istifa eden çalışanların da kıdem tazminatı alabilmesi öngörülüyor. Özellikle istifa eden işçiler için yıllardır süre gelen kıdem tazminatı davalarının sona ermesi beklenecek.
Bu durum, 1 Ocak 2022 sonrası işten ayrılan çalışanların geçmişe dönük kıdem haklarını da kazanabilmesi için büyük bir güvence sağlıyor. İşverenler ise, mevcut yüzde 5,33’lük kıdem hakkının devam edeceği bu sistemde, ayrıca çalışan adına brüt maaşın yüzde 3’ünü bireysel fon hesabına yatıracak. Bu sayede çalışanlar, hem kıdem tazminatlarını hem de bu fon birikimlerini emeklilikte kullanabilecekler.
TES sisteminde katılımcılar, 60 yaşını doldurduklarında emekli olabilecekler. Emeklilikte birikimlerinden yüzde 25’e kadar toplu ödeme talep etme imkânı sunulacak. Asgari ücretli bir çalışanın 25 yıl sistemde kalması durumunda, aylık 300 ila 566 lira arasında ek emekli geliri elde edebilmesi bekleniyor. Bu da emeklilikte yaşam standartlarını korumaya yardımcı olacak bir gelişme.
Sistemin, 60 yaş şartı dolmadan da bazı özel durumlarda yararlanmayı mümkün kılacağı belirtiliyor. İlk konut alımı, evlilik, ağır hastalık veya işsiz kalma gibi durumlarda, çalışanların birikimlerinin yüzde 10’una kadarını çekebilme imkânı sunulacak.
Yeni sistemin 2025’in son çeyreğinde yürürlüğe girmesi ve büyük ihtimalle tüm çalışanlar için zorunlu olması bekleniyor. Sisteme giriş-çıkış şartlarına ilişkin detaylar henüz kesinleşmemiş olsa da, evlilik, işsizlik ya da ağır hastalık gibi durumlarda kısmi çıkış hakkı tanınabileceği ifade ediliyor. Yeni sistemin, emeklilikte ek gelir sağlaması ve kıdem tazminatının daha şeffaf ve sistemli hale gelmesi gibi avantajları bulunuyor. Ancak maaşlardan yapılacak kesintinin çalışanlar üzerinde yük oluşturabilmesi ve zorunluluk nedeniyle bireysel tercihlerin sınırlandırılması, bu sistemin potansiyel dezavantajları olarak değerlendiriliyor.