Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) gelen yeni bir uygulama, emeklilerin ve emekli adaylarının gündemine oturdu. Son dönemde art arda yapılan denetimler, özellikle emekli aylığı bağlanan vatandaşların dosyalarını titizlikle incelenmeye başladı. İstanbul’da yaşayan 1959 doğumlu H.C.E. isimli vatandaşın başına gelenler ise, yüz binlerce kişinin de aynı riski taşıyabileceğini gösteriyor. SGK’nın son denetim hamlesi, meselenin toplumun geneline yayılma ihtimalini artırırken, vatandaşların büyük bir bölümünde kaygı yarattı.
## SGK’nın Emekliye Denetim Başlatmasının Detayları
Sosyal Güvenlik Kurumu, geçmiş yıllarda bağlanan emeklilik dosyalarını yeniden masaya yatırdı. Özellikle son 7 yılın hangi sigorta kolunda geçtiği, başvuru sırasında verilen bilgilerin uyumu ve alınan aylıkların hak edilişi yakın incelemeye alındı. H.C.E., 2021 yılında, 4700 prim günüyle SSK’dan emeklilik başvurusunda bulunmuş ve 62 yaşında iken 3600 prim gününe bağlı yaşlılık emekliliğiyle aylık almaya hak kazanmıştı. Ancak yapılan incelemede, 7 yıl boyunca asıl olarak BAĞ-KUR’dan sigortalı olduğu tespit edildi. Bu detay, H.C.E.’nin SSK’dan emekli olamayacağını, esasen BAĞ-KUR’dan emekli olması gerektiğini ortaya koydu.
Yapılan araştırma sonucunda, bu hatalı işlem nedeniyle H.C.E.’nin toplamda 380 bin TL fazla ödeme aldığı saptandı. SGK, bu fazladan ödenen tutarın geri istenmesine karar verdi. Peki sizin başınıza böyle bir durum gelse ne yapardınız? Böyle bir borçla karşı karşıya kalmak, bir ömre sığacak birikimi bir anda yitirmek anlamına gelebilir.
## Hatalı Emeklilikte SGK Kuralları Ne Diyor?
SGK mevzuatı, vatandaşların ya da kurumun yaptığı hatalara göre farklı işliyor. Eğer ortada vatandaştan kaynaklanan bir hata varsa, SGK geriye dönük 10 yıla kadar yapılan tüm ödemeleri geri tahsil edebiliyor. Ancak hata kurumdan kaynaklanıyorsa bu kez 5 yıl ile sınırlı olarak ödemelerin iadesi talep ediliyor. Bu tür durumlarda yalnızca aylıkların kesilmesiyle kalınmıyor; geçmişte alınan paralar dahi geri talep edilebiliyor.
Aşağıdaki durumlarda risk artıyor:
– Emekli aylığı bağlanırken yanlış beyan veya bilgi eksikliği
– Son 7 yıldaki sigortalılık statüsünde karışıklık
– Prim günleriyle ilgili hatalı kayıtlar
Yaşanan bu olay, vatandaşların karşı karşıya kalabileceği finansal riskin büyüklüğünü gözler önüne seriyor.
## EYT’liler ve Tüm Emeklilere Kritik Uyarı
Son yıllarda çıkan EYT düzenlemesiyle birlikte yüz binlerce vatandaş emeklilik sevincini yaşadı. Fakat uzmanlar, benzer hataların yeni EYT’liler için de geçerli olabileceği konusunda uyarıyor. Emeklilikte hangi sigorta kolundan hak kazanılacağında, son 7 yılın sigortalılık durumu kilit role sahip. Kim SSK, kim BAĞ-KUR, kim ise Emekli Sandığı kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini doğru hesaplamalı. Yanlış yapılan her işlem, ileride büyük sorunlara ve hatta ödenmiş emekli aylıklarının iadesine yol açabilir.
Peki sizce SGK’nın bu denetimleri adil mi, yoksa mağduriyete yol açabilir mi? Bu uygulama, uzun yıllar devlete hizmet etmiş vatandaşlarımızın hak kaybına uğramasına yol açar mı?
## Emekliler Hangi Adımları Atmalı?
Hatalı emeklilik riskine karşı vatandaşların dikkatli olması artık kaçınılmaz hale geldi. Uzmanlar, vatan sevgisi ve milli değerler bilinciyle çalışan emekçilerin, ömür boyu süren emeğini ve alın terini güvence altına almak için şu tavsiyeleri veriyor:
1. SGK hizmet dökümünüzü düzenli olarak kontrol edin.
2. Son 7 yıl içerisindeki primlerin hangi sigorta statüsünde yatırıldığına bakın.
3. Emeklilik başvurusunda hangi statüden aylık alabileceğinizi detaylıca inceleyin.
4. Karar aşamasında SGK’ya yazılı başvuru yaparak kesin bilgi talep edin.
5. Hatalı veya eksik bilgi olduğunu düşündüğünüzde zaman kaybetmeden ilgili kuruma başvurun.
Ayrıca, emeklilik statüsündeki farkları bilmek de büyük önem taşıyor:
– SSK kapsamında çalışılan süreler
– BAĞ-KUR’lu olarak işletme faaliyeti gösterilen yıllar
– Emekli Sandığı’na tabi olan dönemler
Tüm bu detaylar, emekli maaşının hangi kurumdan bağlanacağı konusunda belirleyici oluyor.
## Milli Değerlere Sahip Emekliler için Güvenli Gelecek
Bu süreçte her Türk vatandaşının devlet kurumlarıyla iletişimini güçlendirmesi, vatanına ve milletine bağlılığının bir göstergesi olmalı. Türkiye’nin ekonomik kalkınmasında büyük payı bulunan emekçilerin, hak kaybı yaşamaması adına bilinçli hareket etmesi şart.
Peki siz, SGK’nın bu titiz denetimlerinin toplumsal adalet açısından gerekli olduğunu düşünüyor musunuz, yoksa bu tür uygulamalarla emekçilerin mağdur edilmesi mi söz konusu olabilir? Görüşlerinizi aşağıda yorum olarak paylaşarak tartışmamıza katılabilirsiniz!
