Türkiye Otomotiv Sektöründe Büyük Düzenleme: Çinli Araçlara Ek Vergi, ABD Üretimi Otomobillere Vergi İndirimi

Türkiye’deki otomotiv sektörü, yeni bir düzenlemeyle karşı karşıya. Resmî Gazete’de yayımlanan düzenlemeye göre, Çin’den ithal edilen otomobillere ek mali yükümlülükler getirilirken, 2018’den bu yana ABD menşeli araçlara uygulanan yüzde 60’lık ek vergi kaldırıldı. Bu değişiklik, hem otomobil tüketicileri hem de distribütörleri açısından hayli önemli sonuçlar doğuracak.
Yeni düzenlemenin en önemli maddelerinden biri, Çinli otomobillere getirilen ek vergiler anlamına geliyor. Yapılan düzenlemelerle, konvansiyonel ve hibrit araçlardaki ek mali yükümlülükler yüzde 25 veya en az 6 bin dolar, plug-in hibritlerde yüzde 30 veya en az 7 bin dolar, elektrikli otomobillerde ise yüzde 30 veya en az 8 bin 500 dolar olarak belirlendi. Bu adımlar, Çin’den gelen araçların Türkiye’deki satış fiyatlarını önemli ölçüde yükseltebilir.
Çinli markaların yanı sıra, Japon menşeli markaları da yeni düzenleme olumsuz etkileyebilir. Toyota, Honda, Subaru ve Nissan gibi markaların hibrit ve elektrikli modellerinde fiyat artışı bekleniyor.
Öte yandan ABD’li otomotiv üreticileri ise yeni düzenlemeden olumlu etkilenecek. 2018’den beri uygulanan yüzde 60 ek gümrük vergisinin kaldırılması, ABD’de üretilen otomobiller için büyük bir fırsat oldu. Özellikle Alman markalarının ABD’de ürettikleri SUV modelleri, Jeep ve Volvo’nun bazı serilerinin Türkiye pazarına yeniden giriş yapması bekleniyor.
Bu sürecin en dikkat çeken örneklerinden biri ise Tesla oldu. Yeni düzenleme sonrasında, daha önce yüzde 70 vergi yükü altında satılan Tesla Model S, yüzde 40 vergiye tabi olacak. Bu da, modelin Türkiye’deki satış fiyatının önemli miktarda düşmesi anlamına geliyor. Ancak Almanya’da üretilen Tesla Model Y, bu vergi indiriminden yararlanamayacak.
Yeni düzenleme, Resmî Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren 60 gün sonra yürürlüğe girecek. Bu süre, başlamış ithalat işlemlerinin tamamlanması için verilen bir geçiş süresi olarak ele alınabilir.
Ancak sektör temsilcileri, getirilen düzenlemelerin planlama süreçlerini olumsız etkileyeceğinden endişe ediyorlar. Otomotiv sektörü uzun vadeli planlama ve sipariş süreçlerine ihtiyaç duyan bir sektör olduğu için, ani değişiklikler sektörde belirsizlik yaratıyor. Dolayısıyla, 60 günlük geçiş sürecinin yetersiz olduğu ve üretim ve lojistik planlaması için en az üç aya ihtiyaç olduğu belirtiliyor.