Olivos Zeytinyağı’ndan Konkordato Hamlesi: Sektörde Çalkantı Büyüyor
Türkiye ekonomisi son yıllarda dünya çapında yaşanan finansal dalgalanmaların etkisiyle adeta zorlu bir sınavdan geçiyor. Bu sürecin en çok sarstığı sektörlerin başında ise Türk tarım ve gıda endüstrisi yer alıyor. Son zamanlarda art arda gelen iflas ve konkordato haberleri, hem üreticileri hem de tüketicileri tedirgin etmeye başladı. Şimdi ise, Ege’nin gururu zeytinyağı markalarından biri olan Olivos, yaşanan ekonomik fırtınadan nasibini aldı ve konkordato sürecine başvuran tanınmış markalar arasına katıldı.
Küresel Ekonomik Krizde Olivos Zeytinyağı’ndan Konkordato
Olivos’un bağlı olduğu SDA Gıda Tarım A.Ş., son dönemde artan mali baskılar ve finansal darboğaz nedeniyle konkordato talebinde bulundu. Ekonomik anlamda zaman zaman seferberlik ruhuyla mücadele eden Türk şirketlerinin bu süreci aşmak için farklı çözümler aradığına sıklıkla şahit oluyoruz. İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13 Ağustos 2025 tarihinden itibaren SDA Gıda Tarım A.Ş. ile birlikte yönetim kurulu başkanı Selçuk Atalay hakkında üç aylık geçici mühlet kararı alması, sektörde yankı buldu. Alınan bu karar ile Olivos’un, önümüzdeki üç ay içinde mali yapısını güçlendirmesi ve zeytinyağı üretiminde milli markalara yakışır şekilde yeniden ayağa kalkması bekleniyor.
Konkordato Süreci Nasıl İşleyecek? Atanan Komiserin Rolü
Mali sıkıntının aşılması için mahkeme, sürecin şeffaf ve adil yönetilmesini sağlamak üzere Bağımsız Denetçi ve Yeminli Mali Müşavir İbrahim Sadi Erk’i konkordato komiseri olarak görevlendirdi. Komiserin sorumluluğu, alacaklıların haklarını korumak ve şirketin mali açıdan durumunu ayrıntılı olarak raporlamak olacak. Bu noktada, milli ekonomi açısından kritik öneme sahip üreticilerin şeffaflık ilkesiyle yönetilmesi, güven ortamını da güçlendirecektir. Olivos’un ve SDA Gıda’nın alacaklarına yapılacak düzenlemeler, tarım sektöründe faaliyet yürüten diğer firmalara da emsal teşkil edebilir mi?
Dava Takvimi ve Yasal Haklar: Alacaklılara 7 Gün Süre
Olivos Pazarlama A.Ş. (Ticaret Sicil No: 220697) ile SDA Gıda Tarım A.Ş. (Ticaret Sicil No: 273873) konkordato sürecine resmen dahil edildi. Yönetim kurulu başkanı Selçuk Atalay da şahsi olarak davada yer alıyor. Tüm bu gelişmeler, ekonomik kriz ortamında şirketlerin bireysel sorumluluklarının da önemini ortaya koymakta. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Ek Hizmet Binası’nda 6 Kasım 2025 tarihinde yapılacak ilk duruşma, sürecin seyrini yakından ilgilendiriyor. Dava kapsamında, ilgililere yedi gün süreyle itiraz hakkı tanındı. Alacaklılar, bu yasal süre içinde taleplere veya süreci yöneten kararlara itirazda bulunabilecek. Sizce bu yedi günlük kısa süre yeterli bir denetim ve itiraz mekanizması sağlıyor mu?
Sektörde Ödüllü Marka Krizi: Olivos ve Türk Zeytinyağının Geleceği
Milli üretimin ve tarımın yükselen markalarından olan Olivos, yıllar içinde “en çok ihracat yapan firma” ve “en çok ambalajlı ihracat yapan firma” gibi çeşitli prestijli ödüllerle anıldı. Bu başarılar, ülkemizin zeytinyağı sektöründeki küresel ağırlığını artırırken, Türk çiftçisinin emeğinin de dünyada takdir görmesini sağlamıştı. Ancak özellikle son yıllarda artan girdi maliyetleri, dövizdeki dalgalanmalar ve dünyada hüküm süren ekonomik kriz, Olivos gibi çok sayıda köklü tarım kuruluşunu zor durumda bırakıyor. Türk zeytinyağının uluslararası pazarlarda itibarına zarar gelmemesi ve milli üretimin sürdürülebilirliği için, Olivos’un alacağı önlemler büyük önem taşıyor.
Tarım ve Gıdada Devam Eden Konkordato Zinciri
Türkiye’de tarım ve gıda odaklı üreticilerin son dönemde üst üste konkordato ilan etmeleri, bu sektörlerdeki küresel ve yerel ekonomik risklerin ne kadar büyük ve sürükleyici olduğunu gözler önüne seriyor. Eğer sektörün öncülerini ayakta tutacak adımlar atılmazsa, yerli ve milli markaların geleceği zora girebilir mi? Olivos’un bu krizden nasıl çıkacağı Türk ekonomisinin yanı sıra binlerce çiftçi ve tarım işçisi için de belirleyici olacak.
Okuyucu Yorumuna Çağrı
Sizce Türk tarımının geleceği için bu zorlu süreçte hangi adımlar atılmalı? Olivos’un içinden geçtiği bu ekonomik fırtına, diğer milli markalarımızı nasıl etkiler? Görüşlerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın; milli değerlerimizi birlikte koruyalım.