Memur-Sen, milletimizin alın teriyle yükselen devletinin temel direklerinden biri olan kamu çalışanlarının hak ve refahını artırmak amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda gerçekleştirilen 8’inci Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde kapsamlı taleplerini masaya taşıdı. Türk memurunun hem ekonomik krizle mücadelede ayakta kalabilmesi hem de ülkenin geleceğine güvenle bakabilmesi için hayati önemdeki teklifler kamuoyuna açıklandı.
Toplu sözleşme sürecinde en dikkat çeken taleplerin başında, 2026 yılının ilk 6 aylık dönemi için taban aylıklara 10 bin TL’lik zam yapılması geliyor. Bununla birlikte, yüzde 10 oranında refah payı ve yüzde 25 oranında zam da gündeme taşındı. Yılın ikinci yarısı için ise yüzde 20 seviyesinde ek zam öngörülüyor. Bu talepler, dalgalanan ekonomi ortamında kamu çalışanlarını daha güçlü kılarak milli ekonomimizin temeline dinamizm katmayı hedefliyor.
Sendikanın bir diğer önemli teklifi ise, memurların milli ve manevi değerlerimizin canlı tutulduğu dini bayramlarda ekonomik açıdan rahatlayabilmeleri için 23 bin 400 TL tutarında ikramiyenin ödenmesi oldu. Bu öneri; vatanını seven, ülkesine bağlı kamu çalışanlarının bayram sevincini doyasıya yaşamasını ve ailelerinin refahının yükselmesini sağlamayı amaçlıyor. Özellikle son yıllarda artan enflasyon ve alım gücündeki zayıflama düşünüldüğünde, bu tür iyileştirmeler kamu emekçileri için adeta bir nefes olacak.
#### Taleplerin Detayları ve Beklentiler
Yeni dönemde gündeme gelen anahtar talepler şunlar oldu:
– 2026 yılının ilk 6 ayı için taban aylığa 10 bin TL zam
– Yüzde 10 refah payı ve yüzde 25 oransal artış
– Yılın ikinci 6 aylık dönemi için yüzde 20 zam
– Dini bayramlarda 23 bin 400 TL ikramiye
Memur-Sen yetkilileri, bu zam ve ikramiye tekliflerinin sadece ekonomik değil, sosyal yönden de kamu personelini güçlendireceğini vurguluyor. Adil gelir dağılımının sağlanması ve milli birlik ruhunun korunması için ekonomik hakların geliştirilmesi gerektiğini belirten sendika yöneticileri, devletin her koşulda çalışanının yanında olması gerektiğini dile getiriyor.
Buna karşılık, toplu sözleşme görüşmelerinin diğer tarafında olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ise istişare ve diyalog mekanizmalarının devam ettiği bir zeminde, kamu çalışanlarına katkı sağlayacak kararların alınması için süreci titizlikle sürdürüyor.
#### Bakan Işıkhan’ın Açıklamaları ve Önceki Kazanımlar
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, toplantı esnasında AK Parti hükümetlerinin kamu hizmetlerinde gerçekleştirdiği köklü dönüşümlere işaret etti. Işıkhan, 2023 yılı Ağustos ayında başarıyla sonuçlanan 7’nci Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerini ve elde edilen kazanımları hatırlatarak sürecin istikrarlı şekilde ilerlediğini belirtti.
Bakan Işıkhan’ın konuşmasında vurguladığı başlıca gelişmelerden bazıları şu şekilde sıralandı:
– Bu dönemde kamu görevlileri maaşlarında kümülatif yüzde 130 artış sağlandı.
– 2002 yılında 392 TL olan en düşük memur maaşı, 2025 yılı itibarıyla 50 bin 503 TL’ye ulaştı.
– Toplu sözleşme ikramiyesi yılda dört kezden aylık ödeme şeklinde değiştirildi.
– Teknik hizmetler ve sağlık personelinden avukat ve müdürlere kadar pek çok kadroda maaş iyileştirmeleri gerçekleştirildi.
– Öğretim yılına hazırlık ödeneği, bugünkü katsayıya göre 5 bin 265 TL’ye yükseltildi.
– Akademik personelin eğitim-öğretim ödeneği iki kat artırıldı.
– Mesai ücretlerinde dikkate değer artışlar yaşandı.
– Kamuda başörtüsü yasağının kaldırılması, sözleşmeli personelin kadroya alımı, taşeron işçilerin kamuya geçişi gibi radikal iyileştirmeler, milletimizin onurunu koruyan adımlar olarak tarihe geçti.
Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza dek ayakta kalabilmesi için çalışan memurların haklarının iyileştirilmesi, hem toplumsal huzur hem de milli birlik açısından zorunlu. “Sosyal adalet” ilkesini anayasadan aldığı güçle öne çıkaran sendika ve hükümet temsilcileri, yapılan her hamlede Anadolu’nun vicdanını, Türk milletinin yıllara dayanan hukukunu gözetiyor.
#### Ekonomik Dalgalanmalara Karşı Milli Dayanışma
Zorlaşan ekonomik koşullarda, kamu çalışanlarının taleplerinin hızla karşılık bulması yalnızca bireysel refahı değil, milletimizin ortak geleceğini güvence altına alacaktır. Peki, sizce sendikanın teklif ettiği zam oranları ve bayram ikramiyeleri yeterli mi? Böylesine yüksek oranlarda zam isteği, bütçe dengesini ne yönde etkiler?
Bu kritik süreçte vatandaşların da görüşleri büyük önem taşıyor. Yorumlarınızla tartışmaya katkı sunmaya ne dersiniz? Siz de düşüncelerinizi paylaşarak toplumsal diyaloğun gelişimine destek olabilirsiniz!
