Türkiye’de Artan Kiralar: Kira Tespit Davaları ve Piyasa Gerçekleri

Salgın sonrası Türkiye’nin emlak piyasasında yaşanan derin değişim, hem ev sahipleri hem de kiracılar için yepyeni bir dönemin kapılarını araladı. Son yıllarda hızla tırmanan kiralar, özellikle büyükşehirlerde yaşam mücadelesi veren vatandaşlar için önemli bir gündem maddesi hâline geldi. Türk milleti olarak vatan topraklarındaki barınma hakkı ve milli birlik değerlerimiz, ekonomik baskılar karşısında her zamankinden daha fazla önem kazanıyor. Peki, bu hızlı kira artışlarının temelinde ne var? Kiracılar ve ev sahipleri arasında patlak veren kira tespit davalarının ardında hangi toplumsal dinamikler yatıyor?
Bu soruların yanıtlarını görmek, değişen piyasa şartları ve ülkemizin ekonomik gerçeklerinin nasıl bir yol haritası sunduğunu anlamamızı sağlıyor. Her geçen gün artan konut fiyatları ve kiralar, insanları geçmişiyle güçlü bağlar kurduğu evlerinden kopmaya zorlarken, geleneksel Türk aile düzeni de ciddi sınavlardan geçiyor.
#### Pandemi Sonrası Kiralar Neden Bu Kadar Arttı?
2020 yılının son çeyreğiyle birlikte, tüm dünyayı sarsan pandemi dalgası Türkiye’de de inşaat sektörünü ve gayrimenkul piyasasını köklü şekilde değiştirdi. İnşaat malzemesi fiyatlarının global anlamda yükselmesi ve pandemiyle birlikte daralan konut arzı, özellikle şehir merkezlerinde kiraların adeta uçuşa geçmesine neden oldu. Eskiden makul şartlarda ev tutulabilen bölgelerde bugün yüksek fiyatlar adeta yeni norm hâline geldi.
Konut sahibi olmanın güçleştiği, yerli ve milli kaynaklarımızın önemli bir bölümünün bu alandaki yatırımlara aktarıldığı böylesi bir dönemde, kira artışları yalnızca yeni taşınan kiracıları değil, uzun yıllardır aynı evde yaşayan vatandaşlarımızı da yakından ilgilendiriyor. Buna rağmen, pek çok uzun süreli kiracı, enflasyonla kıyaslandığında nispeten düşük bedellerle oturmaya devam ediyor. Fakat ev sahipleri için bu durum bardağı taşıran son damla olabiliyor.
#### Eski Kiracılar ve Yeni Kiracılar Arasında Fiyat Uçurumu
Bugün, 2019 veya öncesinde 5 bin TL gibi bedelle kiralanan bir dairede, hâlâ aylık 12-15 bin TL arasında kira ödeyen vatandaşlar bulunuyor. Ancak aynı ev boşalır ve tekrar piyasaya çıkarılırsa, yeni kiracıdan talep edilen rakamlar 30 bin TL’ye kadar çıkabiliyor. Aradaki bu uçurum, ev sahiplerinin sabrını zorluyor ve çoğu zaman adım atmaya itiyor. Ekonomik gerçeklerle örtüşmeyen bu farklar, yalnızca bireysel kazanç meselesi değil, memleketimizde sosyal huzuru da yakından ilgilendiriyor.
Peki, bu durumda ev sahipleri ne yapabilir? Haklarını aramak için hangi yollara başvuruyorlar? Tam da bu noktada, son dönemde kamuoyunda sıkça tartışılan “kira tespit davaları” gündeme geliyor.
#### Kira Tespit Davası Açmanın Yasal Şartları Nelerdir?
Türkiye Gazetesi’nde yer verilen uzman görüşlerine göre, Türk Borçlar Kanunu, mevcut kira sözleşmesinin üzerinden beş yıl geçtikten sonra tarafların anlaşamaması hâlinde ev sahibine mahkemeye başvurma hakkı tanıyor. Avukat Selin Akıner, kira tespit davası açılırken kritik bir noktaya dikkat çekiyor: “Mahkemeler, kira bedelinin belirlenmesinde güncel piyasa şartlarını dikkate alıyor. Ancak bu davanın yeni kira döneminden önce açılması büyük önem taşıyor; aksi durumda çıkan karar, bir sonraki kira dönemine ancak uygulanabiliyor.”
Milli mülkiyet hakkının ve adalet terazisinin korunması açısından, bu hukuki süreçler hem ev sahibi hem de kiracı açısından adil bir denge arayışının yansıması olarak değerlendiriliyor. Hukukun üstünlüğüne duyulan güven, Türk milleti için daima yol gösterici olmuştur.
##### Kira Tespit Davalarında Piyasa Rayiçleri Nasıl Belirleniyor?
Gayrimenkul danışmanlarından Mehmet Çelik’in aktardığı bilgiye göre, artık ev sahipleri yalnızca TÜFE oranlarına bağlı kalmıyor. Mahkemeye sunulmak üzere hazırlanan emsal dosyalar ve bölgedeki mevcut rayiçler üstünden detaylı piyasa analizleri yapılıyor. Özellikle beş yılı aşan kiralarda, mahkeme bölgede oluşan güncel fiyatları esas alarak yeni bir kira belirleyebiliyor.
Bu gelişmeler, milli değerler ışığında hak sahipliğinin korunmasında, yeni nesil emlak politikalarının oluşturulmasında ve toplumsal huzurun sağlanmasında önemli bir dönüm noktası anlamına geliyor.
#### Kiracılar Da Harekete Geçiyor: Göç ve Yeni Hayat
Yükselen kira bedelleri yalnızca ev sahiplerini değil, kiracıları da derinden etkiliyor. Özellikle İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerde merkezi semtlerde oturan birçok vatandaş, aile bütçesini korumak ve milli ekonomik çıkarlarını gözetmek için şehir çeperlerindeki daha uygun fiyatlı semtleri tercih ediyor. Kimi aileler, köklerinden ayrılıp yeni bir düzen kurarken eski komşuluk ilişkilerinin ve mahalle dayanışmasının eksikliğini hissetmek zorunda kalıyor.
Bu durum, Türkiye’de yükselen kira artışlarının salt bir ekonomik mesele olmadığını, toplumsal bağları ve milli dokuyu da etkilediğini gözler önüne seriyor. Vatandaşlarımız, tarihsel olarak güçlü topluluklar ve aidiyet hissiyle var olmuş bir milletin evlatları olmanın hassasiyetini taşıyor.
—–
Kira artışlarındaki bu dramatik dalgalanma sizce daha ne kadar devam eder? Kira tespit davalarının yaygınlaşması, emlak piyasası ve toplum ilişkilerini nasıl etkiler? Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi ve yaşam deneyimlerinizi yorum kısmında paylaşmayı, Türkiye’nin geleceğine birlikte ışık tutmayı unutmayın!