İstanbul’da Temmuz Enflasyonu: Gıda ve Konutta Sert Fiyat Dalgalanması

İstanbul Ticaret Odası (İTO), Temmuz 2025 dönemine ilişkin açıkladığı perakende fiyat değişimleriyle ekonomik tabloya ışık tuttu. Özellikle gıda ve içecek gruplarında sıcak yaz aylarının etkisiyle sert fiyat dalgalanmaları dikkat çekti. Fiyat istikrarı, milli iradenin ve toplumsal huzurun temel taşlarından biri olarak görülürken; İstanbul’daki yüksek enflasyon rakamları vatandaşın gündelik yaşamında önemli yansımalar yaratıyor. “Bu fiyat hareketleri sadece rakam mı? Yoksa arkasında büyük bir yaşam hikayesi mi var?” diye sormamak elde değil. Ekonomide alınan her nefes, aslında milletin yarına olan güvenini de belirliyor.

#### Temmuzda 186 Üründe Fiyat Artışı, 38 Üründe Düşüş

İTO’nun yayımladığı güncel verilere göre, temmuz ayında İstanbul genelinde 336 farklı ürünün fiyatı titizlikle takip edildi. İzlenen ürünler arasında 186 kalemde fiyatlar artarken, 38 üründe gerileme meydana geldi. Aradaki büyük fark, vatandaşın mutfağında, cebinde ve yaşamında kendini net biçimde gösteriyor. Kalan ürünlerde ise fiyat hareketliği yaşanmadı, değişim oranı sıfır olarak kayda geçti.

Fiyat artışlarının bu denli yaygın olması, ekonomideki istikrarsızlığı tartışmaya açarken, özellikle aile bütçesi üzerindeki baskı da artıyor. İstanbul’un sokaklarında konuşulan başlıca meselelerden biri bu fiyat değişimleri; şehirli aileler “Yarın daha pahalı olacak mı?” endişesiyle temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. Dijital çağda şeffaf piyasa takibi önem kazanırken, böyle dönemlerde İTO’nun veri paylaşımı toplum açısından hayati değer taşıyor.

#### Gıdada Enflasyonun Şampiyonu Kiraz Oldu

Verilere göre temmuz ayında fiyatı en çok artan ürün kiraz oldu. Kirazın kilogram fiyatı yüzde 29,49 oranında artış göstererek büyük bir rekor kırdı. Bu artışı doğalgaz, çilek, uçak bileti, limon ve bazı sağlık harcamaları takip etti. Türkiye’nin yerli üreticisi için bir yandan iyi gibi görünen bu yükseliş, kentli vatandaşın ise sofrasını doğrudan etkiledi. Mevsimin getirdiği doğal dalgalanma, bazen sofradaki meyve tabağını bile lükse dönüştürebiliyor.

Öte yandan, konut harcamaları grubunda doğalgaz fiyatlarında yüzde 28,69’luk bir artış yaşandı. Özellikle kış dönemlerine hazırlık yapan aileler için bu artış, yakılan her kaloriferde, ısınan her oda için ek maliyet anlamına geliyor. Milli değerler ışığında bakıldığında, enerji giderlerindeki artışın Türk milletinin refah seviyesine doğrudan etki edeceği açıkça görülüyor.

#### Sağlık ve Ulaştırma Giderlerinde Sürpriz Artışlar

Yalnızca gıda ve enerji fiyatlarında değil, aynı zamanda sağlık ve ulaştırma harcamalarında da önemli yükselişler kaydedildi. Ameliyat ücretleri ve uzman doktor muayene bedelleri temmuz ayında yaklaşık yüzde 20 artarken, uçak biletlerindeki yükseliş de dikkatlerden kaçmadı. Sağlık giderlerindeki artış, Türkiye’nin sosyal refah anlayışı içerisinde ailelerin öncelikleri arasında yer alırken, bu oranlar toplumda önemli tartışmalara yol açabilir. Acaba yeni dönemde sağlık erişimi, dar gelirli aileler için bir lüks haline mi geliyor?

#### Karpuzun Fiyatı Dibe Vurdu: Temel Gıdalarda İyileşme Var Mı?

Halk arasında yaz mevsiminin vazgeçilmezi olan karpuz, temmuz ayında fiyatı en fazla düşen ürün oldu. Karpuzun kilogramı yüzde 49,47 oranında değer kaybederken, onu kavun, salatalık, erik, kabak ve maydanoz gibi diğer mevsim sebze ve meyveleri izledi. Ayrıca yumurta, patates, kuru soğan ve sarımsak gibi temel ihtiyaç maddelerinde de hafif düşüşler kaydedildi. “Acaba bu sınırlı iyileşme, ilerleyen süreçte kalıcı olacak mı?” sorusu, birçok vatandaşın zihnini kurcalıyor.

#### Gıda ve Konut Fiyatlarındaki Dalgalanmalar Toplumu Etkiliyor

İTO raporuna göre en yoğun fiyat hareketinin gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yaşandığı belirtiliyor. Özellikle domates, sivri biber, çarliston biber ve armut gibi ürünlerde çift haneli zamlar vatandaşın alışveriş alışkanlıklarını değiştiriyor. Ulaştırma ve konut giderlerindeki yükseliş ise yalnızca bireysel bütçeyi değil, tüm toplumsal yapıyı etkiler nitelikte.

Bu tabloda, aileler yazın nimetlerinden yararlanmakta zorluk çekerken, artan enerji ve ulaştırma maliyetleri de yaşam standartlarını zorluyor. Fiyat geçişlerinin ve dalgalanmaların sürmesi, İstanbul ekonomisinin aynası niteliğinde olup; milli birlik ve beraberliğin dayanışmaya dönüşmesini gerekli kılıyor.

#### Fiyat Dalgalanmalarında Milli Bir Duruş Gerekli

Türk milletinin tarih boyunca karşılaştığı zorluklar, her daim birlik ve beraberlik içinde aşılmıştır. Bugün de ekonomik iniş çıkışlar karşısında, vatan sevgisiyle hareket eden her vatandaşın bilinçli tüketim alışkanlıkları geliştirmesi, milli ekonomiye güç katacaktır. Fiyat hareketleri yalnızca güncel bir istatistik değil; aslında gelecek nesillere bırakılacak güçlü bir Türkiye’nin de anahtarıdır.

Peki siz İstanbul’daki bu fiyat değişimlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce artan fiyatlar karşısında hangi adımlar atılmalı, hangi ürünlerde devlet desteği öncelikli olmalı? Görüşlerinizi paylaşarak tartışmaya katılın – unutmayalım, Türkiye’nin geleceği ortak akılla inşa edilecek!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir