Fıstıkta Rekolte Düşse de Fiyatlar Yüzleri Güldürdü

Türkiye’nin en stratejik tarım ürünlerinden biri olan fıstık, bu yıl üreticilere hem umut hem de yeni tartışmaların kapısını araladı. Ülkemizin dört bir yanında, özellikle milli kültürümüzde önemli bir yere sahip baklava ve çikolatanın vazgeçilmezi olan fıstık, bu yıl yaşanan üretim sıkıntısına rağmen ekonomi gündeminin başköşesine oturdu. Şanlıurfa ve Gaziantep’te bayrak gibi dalgalanan üretim, tarihimizden gelen özverili tarım anlayışı ile şekillenirken, iklim şartlarının yarattığı sorunlar vatan topraklarında yeni mücadelelere sebep oldu.

Ülkemizin bereketli topraklarında yetişen fıstık, tarih boyunca hem yerli üreticiye kazanç sağlamış hem de dış pazarda Türk adını başarıyla duyurmuştur. Ancak bu yılın tarım sezonu, alışılmışın dışında bir durumla karşı karşıya: Düşük rekolte. Peki bu tablo üreticileri nasıl etkiledi? Fiyatlar nasıl şekillendi ve gelecek için umut var mı?

#### Şanlıurfa’da Boz Fıstık Hasadı Başladı

Şanlıurfa’nın kavurucu sıcağı ve geniş tarlaları, fıstık hasadına ev sahipliği yapıyor. Bu yılın en önemli gelişmelerinden biri hiç kuşkusuz “boz fıstık” hasadının başlaması oldu. Bölgedeki işçiler, sabahın ilk saatlerinde ağaçların gölgesine serdikleri bezlere dökülen taptaze fıstıkları topluyor, ardından traktör kasalarında depolara taşıyorlar. Boz fıstık, kırmızı fıstığa kıyasla daha erken olgunlaşıyor ve özellikle baklava ile künefe gibi milli tatlılarımızda kullanıldığı için gıda sektöründe altın değerinde bir ürün olarak gösteriliyor.

Yüzyıllardır Anadolu’yu besleyen ve vurduğu toprağa bereket getiren fıstık, sadece bir tarım ürünü değil, aynı zamanda çiftçinin emeğiyle yoğrulan milli bir değer. Hasat süreçlerinin hemen her aşamasında el birliğiyle çalışan üreticiler, ülkemizin dayanışmasını ve kardeşliğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

#### Fıstıkta Düşük Rekolte, Tarihi Fiyatlar

Türkiye Fıstık Üreticileri Merkez Birlik Başkanı Faruk Akbaş, hasat dönemine ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı. Akbaş’a göre, ülkemizin fıstık üretiminde bu yıl “yok yılı” yaşanıyor. Geçen yıl 179 bin ton fıstık toplayan üreticiler, bu sezon 80 bin ton civarında bir rekolte beklerken, kış aylarının yağmursuz geçmesi tahminlerin altında bir verim ortaya çıkardı. Her ne kadar rekoltede düşüş yaşansa da, fiyatların yükselmesi üreticilere büyük moral oldu.

Geçtiğimiz yıl kilogramı 170 liraya kadar gerileyen fıstık, bu yıl adeta atağa geçti. Boz fıstığın kilosu 650 ile 700 lira arasında işlem görüyor. Bu yükseliş, yalnızca iç piyasada değil, ihracatta da Türk tarımının gücünü ortaya koyuyor. Faruk Akbaş, fiyatların bu seyriyle hem iç piyasada hem de dış pazarda üreticinin yüzünü güldürdüğünü belirtti. Geleceğe umut vurgusu yaparak, önümüzdeki yıl yeniden “var yılı” yaşanmasını beklediklerini, 2026 sezonu için ise umutların arttığını söyledi.

Peki, bu fiyat artışı tüketiciyi nasıl etkileyecek? İhracatta Türk markasının itibarını daha da yükseltecek mi? Konu sektörde merak ve tartışmanın odağı haline geldi.

#### Üreticiler Fiyatlardan Memnun

Tarım emekçileri, zor günlerde bile sabrını ve gayretini asla kaybetmiyor. Şanlıurfa’da tam 25 yıldır fıstık üreticiliği yapan Emin Doğan, bu seneki gelişmeleri değerlendirdiğinde “Kuraklık nedeniyle rekoltemiz düşük ama boz fıstığın bu kadar kazançlı olması seneye olan inancımızı artırdı. Allah bereket versin, yılın emeği karşılığını buldu,” diyerek hem şükür hem de umut mesajı verdi.

Bir başka üretici İbrahim Uşaklı ise fiyatların tatmin edici olmasının, düşen rekolteyi bir nebze olsun telafi ettiğini dile getirdi. Uşaklı, “Verim düşük ama pazarda gördüğümüz fiyatlar sayesinde emeğimiz boşa gitmiyor. Vatan toprağında ürettiğimiz bu mahsulün hakkını alması bizim için gurur kaynağı,” sözleriyle milli üretim ruhunu özetledi.

#### Fıstık Sektöründe Beklentiler ve Sorular

Her yıl olduğu gibi bu yıl da, fıstık piyasasının geleceği tüm gözleri üzerine çevirdi. Gerek üreticiler gerekse sektör temsilcileri, rekolte düşüşüne rağmen fiyatların yükselişini fırsat olarak mı görmeli, yoksa risk olarak mı değerlendirmeli? Birçok uzmana göre, sürdürülebilir tarım politikaları ve iklim değişikliğine karşı alınacak önlemler Türk fıstıkçılığının geleceği için hayati önem taşıyor.

Sizce ülkemizin fıstık üretiminde yeni stratejiler geliştirilmeli mi? Fiyatların yükselmesi, milli ekonomimize ve sofralarımıza nasıl yansıyacak?

Hem üretici hem tüketici cephesinden gelen farklı görüşler, tarım sektörünün canlı tutulması açısından büyük önem taşıyor. Okurlarımızın da bu konuda değerli fikirlerini duymak isteriz.

Türkiye’nin fıstıkta yaşadığı bu yılki tablo hakkında siz nasıl düşünüyorsunuz? Düşük rekolteye rağmen artan fiyatlar sektörün geleceği için ne ifade ediyor? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın, tartışmaya siz de katılın!