Unutulan 732 Milyon Liralık Mevduat, TMSF’ye Aktarıldı

Türk bankacılık sisteminin önemli yapı taşlarından biri olan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), bu sene unutulan ve sahipleri tarafından işlem yapılmayan hesaplarda biriken 732 milyon liraya yakın bir miktarı kendi bünyesine aktardı. Mevduat ve katılım fonlarının zamanaşımı sürecine ilişkin yönetmeliğe göre gerçekleştirilen bu işlem, hem finansal güvenliğin sağlanması hem de milli servetin korunması açısından büyük bir anlam taşıyor.

TMSF’ye Devredilen Unutulan Hesapların Detayları
Türk bankacılık sisteminde, kimsenin unutmaması gereken bir gerçek var: Hesaplarınızda 10 yıl boyunca hiçbir hareket olmazsa, bu birikimler devlet adına TMSF’ye aktarılır. 1 Kasım 2006 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan ve halen yürürlükte olan yönetmelik çerçevesinde, bankalarda herhangi bir işlem yapılmadan duran veya yazılı talimatla devri gerçekleştirilmeyen mevduat ve katılım fonları, belirlenen sürenin dolması sonrası otomatik olarak zamanaşımına uğruyor.

Her yıl şubat ayının başından itibaren bankalar, zamanaşımına uğrayacak hesapların listelerini kamuoyuyla paylaşıyor ve hak sahiplerine ulaşmak için ilanlar yayınlıyor. Listelerde adı geçen hak sahipleri veya mirasçıları, 15 Haziran’a kadar başvuru yaptıkları takdirde birikimlerini geri alabiliyor. Ancak belirlenen süre içinde hiçbir başvuru yapılmazsa, milli sermayeye katkı sağlamak amacıyla bu hesaplar gelir kaydıyla birlikte TMSF’ye devrediliyor.

Bu yıl TMSF’ye aktarılan hesaplar, 2014 yılından itibaren hiçbir şekilde işlem görmemiş birikimlerden oluşuyor. Bankaların yaptığı bildirimler sonucu toplamda 732 milyon 80 bin 374 lira 79 kuruşluk bir meblağ TMSF’ye geçmiş durumda. Söz konusu tutarı oluşturan kalemler, sadece Türk Lirası’ndan ibaret değil; pek çok farklı döviz ve değerli metal de unutulan hesaplarda birikti.

Unutulan Hesaplarda Hangi Para Birimleri Var?
TMSF’ye aktarılan toplam mevduat, sadece Türk Lirası ile sınırlı kalmıyor. Farklı para birimlerinde de milyonlarca liranın karşılığı söz konusu. Bunlar arasında:

– 172 milyon 997 bin 490,09 Türk Lirası
– 4 milyon 744 bin 720,06 Amerikan Doları
– 6 milyon 567 bin 934,13 Euro
– 339 bin 265,87 İsviçre Frangı
– 241 bin 385,15 İngiliz Sterlini
– 1 milyon 19 bin 686 Japon Yeni
– 107 bin 671,49 Norveç Kronu
– 258 bin 658,55 İsveç Kronu
– 355 bin 866,41 Danimarka Kronu
– 57 bin 843,85 Avustralya Doları
– 2 bin 19,92 Suudi Arabistan Riyali
– 19 bin 767,84 Kanada Doları
– 714 bin 907,82 dolar karşılığı altın
– ve çeşitli diğer finansal kalemler

Bu çeşitlilik, Türkiye’de farklı vatandaşların ve işletmelerin bankalarda çok çeşitli varlıklar tuttuklarını da gözler önüne seriyor. Unutulan bu birikimlerin akıbeti ise çoğu zaman kamuoyunun da dikkatini çekiyor. “Siz olsaydınız, yıllarca unutulan birikiminizi geri almak ister miydiniz?” diye sormadan edemiyoruz.

Zamanaşımına Uğrayan Hesap Sayısında Artış Var mı?
2024 yılı itibarıyla dikkat çeken bir veri de bu yıl TMSF’ye bildirilen hesap sayısı oldu. Toplamda 2 milyon 226 bin 269 hesaptan söz ediliyor. Geçmiş yıllarla kıyaslandığında söz konusu artış, Türk toplumunun bankacılık işlemlerine verdiği önemin ve finansal alışkanlıklarının da bir göstergesidir.

Örneğin:

– 2015 yılında yaklaşık 330 bin hesapta 64 milyon lira,
– 2020 yılında ise yaklaşık 1 milyon 44 bin hesapta 217 milyon lira,
– 2024 yılında ise 1 milyon 672 bin 473 hesapta 506 milyon 662 bin 509 lira TMSF’ye devredilmişti.

Bu rakamların her geçen yıl artış göstermesi, finansal disiplinimizin ve milli değerlerimize sahip çıkma bilincimizin her geçen gün daha da önem kazandığını ortaya koyuyor.

Milli Varlığımıza Sahip Çıkmak Neden Önemli?
Vatanımıza olan sevgimiz ve tarihsel mirasımıza duyulan saygı, bireysel birikimlerimizi de kapsamlı şekilde koruma gerekliliğini hep hatırlatıyor. Mevduatların zamanaşımı yoluyla TMSF’ye aktarılması; hem şeffaflık, hem de finans sisteminin güvenliği açısından büyük bir rol oynuyor. Türkiye’nin milli sermayesinin koruma altına alınması, toplumun tüm kesimlerinde güven inşasını sağlıyor ve ekonomik direncimize katkıda bulunuyor.

Peki, siz bankada yıllarca işlem yapılmamış bir hesabın milli servete aktarılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Veya zamanaşımı sisteminin daha farklı bir yöntemle uygulanması gerektiğini düşünüyor musunuz? Yorumlarınız bizim için önemli, siz de görüşlerinizi paylaşmayı unutmayın!