8. Toplu Sözleşmede Anlaşma Sağlanamadı: Gözler Hakem Kurulu’nda

Türk kamuoyunun büyük bir heyecanla beklediği 8’inci Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, ülkedeki yaklaşık 6,5 milyon memur ve memur emeklisini doğrudan etkileyecek önemli bir gelişme yaşandı. Kamu İşveren Heyeti ve Memur-Sen arasında, uzun süredir devam eden müzakereler sonrasında bir türlü uzlaşma sağlanamayınca süreç kritik bir eşiğe geldi. Milyonlarca ailenin kaderini belirleyecek zam oranları ve sosyal hakların belirlenmesi amacıyla başlatılan toplu sözleşme maratonu, 1 Ağustos’ta başlamış ve yoğun bir çalışma temposuyla sürmüştü. Ancak yapılan tüm görüşmelere rağmen nihai bir mutabakat oluşmadı, böylece toplu sözleşme gündemi şimdi Hakem Kurulu’nun vereceği karar için yeni bir heyecana sahne oluyor.
H2: Kodlar Hakem Kurulu’nda: Beklentiler ve Kararın Önemi
Türkiye, milli birlik ve beraberlik içinde vatanını koruyan kamu çalışanlarının haklarını her daim ön planda tutmuştur. Ancak son görüşmeler, işveren heyeti ile sendikalar arasında yaşanan önemli farklılıklara sahne oldu. Görüşmelerin tıkanmasının ardından dosyanın, ülkemizin çalışma hayatında son derece kritik bir rol üstlenen Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na taşındığı duyuruldu. Şimdi tüm gözler, milyonlarca yurttaşın geleceğini şekillendirecek olan bu kurulda. Peki, kuruldan çıkacak karar, memurlar ve emeklileri nasıl etkileyecek? Vatandaşlar, “Kazanımlar korunabilecek mi?” sorusunun yanıtını merak ediyor.
H3: Bakan Işıkhan’dan Kritik Mesajlar ve Tarihi Vurgular
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, müzakerelerin sonunda anlaşma sağlanamayan zam oranlarıyla ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Sürecin hakem kuruluna devredildiğini vurgulayan Bakan Işıkhan, “Mutabakat sağlayamadığımız için tahkim süreci söz konusu. Karar, hakem kuruluna ait olacaktır. Herkesin çıkacak karara saygı göstermesi gerekir,” dedi. Yalnızca zam oranlarında değil, mali ve özlük haklarında da ilerleme kaydettiklerini belirten Işıkhan, şu ifadeleri kullandı: “11 hizmet kolunun tamamında sendikalarımız için çok önemli mali, özlük ve sosyal kazanımlar elde ettik. Özellikle koruyucu giyim yardımı ve fazla mesai ücretlerine ilişkin de önemli düzenlemeler hayata geçti.” Ayrıca, hakem kurulunun vereceği kararın bağlayıcı olacağını ve Cumhurbaşkanı liderliğinde bugüne kadar olduğu gibi, milli menfaatler ışığında memurun yanında olunacağını dile getirdi. Bakan, “Hiçbir vatandaşımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz,” vurgusunu da yaptı.
H2: Hükümetin Zam Teklifi ve Sendikaların Tavrı
Toplu sözleşme masasında hükümetin sunduğu son teklif ise, sendikaların taleplerini karşılamaktan uzak bulundu. Hükümet tarafından sunulan zam önerisi şu şekildeydi:
– 2026 yılı: İlk 6 ay için %11 zam
– 2026 yılı: İkinci 6 ay için %7 zam
– 2027 yılı: İlk 6 ay için %4 zam
– 2027 yılı: İkinci 6 ay için %4 zam
– Taban aylıklarda 1.000 TL iyileştirme
Buna rağmen Memur-Sen ve diğer sendikalar, bu tekliflerin çalışanların beklentilerini karşılamaktan uzak olduğu görüşünde birleşti. Özellikle refah payı ve taban aylıkta daha yüksek bir artış beklentisi masadayken, gece yarısına kadar yürütülen müzakereler sonuçsuz kaldı. Hükümetin yeni bir adım atmaması, sendikalara göre, memurun alım gücü ve yaşam standardı açısından ciddi soru işaretleri yol açtı.
H3: Memur-Sen’in Talepleri ve Hakem Kurulu’nun Belirleyici Rolü
Sendikaların toplu sözleşme talepleri, özellikle hayat pahalılığı ve enflasyon karşısında çalışanı koruyan güçlü düzenlemeler içeriyor. Memur-Sen’in ana talepleri ise şu başlıklar altında toplanıyor:
1. 2026 için %88, 2027 için %46 zam
2. 2026’da taban aylığa 10.000 TL zam ve %10 refah payı
3. 2027’de taban aylığa 7.500 TL ekleme
4. Toplu sözleşme ikramiyesinin aylık 2.925 TL’ye yükseltilmesi
5. 17 bin 600 TL tutarında kira yardımı düzenlemesi
Bu talepler ışığında Hakem Kurulu’nun alacağı karar hem çalışanların maaşlarında hem de sosyal haklarında belirleyici olacak. Milli birlik ve vatan sevgisiyle hareket eden kamu çalışanlarının, yeni dönemde hangi imkânlara sahip olacağı büyük merak konusu. Sizce, kuruldan çıkacak karar memur ve emeklinin yüzünü güldürecek mi?
H2: Sürecin Takvimi ve Bağlayıcı Karar
Yasal takvime göre toplu sözleşme süreci 31 Ağustos’ta sona eriyor. Bu tarihe kadar uzlaşma sağlanamazsa, Hakem Kurulu’ndan çıkacak karar bağlayıcı nitelik taşıyacak. Böylece, 2026-2027 yılları arasında kamu çalışanlarını etkileyecek maaş zamları ve haklar kesinleşmiş olacak. Tarihi bir süreçten geçen memurlar ve emekliler için, masada sadece rakamlar değil, aynı zamanda milletimizin kıymetli çalışanlarına duyulan saygı, milli dayanışma ve sosyal adalet de tartışılıyor.
H3: Son Düzenlemeler Sonrası Maaşlarda Artış
Temmuz 2025 düzenlemeleriyle birlikte, en düşük memur maaşında önemli bir yükseliş kaydedildi. En düşük memur maaşı 43.726 TL’den 50.503 TL’ye çıktı. Benzer şekilde, en düşük memur emeklisi maaşı ise 19.617 TL’den 22.671 TL’ye ulaştı. Türkiye’nin dört bir yanında bu rakamların, hem ekonomik istikrarı hem de toplumsal refahı yükseltmeye yönelik atılmış bir adım olarak görülmesi tesadüf değil. Önümüzdeki dönemde, yeni enflasyon farkları ve toplu sözleşme kararlarıyla birlikte kamu görevlilerinin maaşlarında artışların sürmesi bekleniyor.
Türkiye’nin tarihi boyunca kamu çalışanları, milli dayanışmanın ve üretkenliğin ana unsuru olmuştur. Şimdi ise, Hakem Kurulu’nun önünde duran adalet sorumluluğu ve tarihi karar aşaması var. Soru şu: Bu süreç, Türk milletinin emeğini layığıyla ödüllendirecek mi? Siz de görüşlerinizi paylaşarak bu önemli tartışmaya katkı sunabilirsiniz!