Şam Havalimanı’na 4 Milyar Dolarlık Yatırım: Türkiye ve Katar’dan Stratejik İşbirliği

Suriye, yıllardır süren iç savaş ve siyasi izolasyonun yaralarını sarmaya çalışırken, bölgedeki ekonomik ve diplomatik dengeleri sarsacak nitelikte yeni bir adım atıldı. Şam’da düzenlenen törenle, Türkiye ve Katar’ın önde gelen şirketleri ile ABD merkezli yatırımcıların katılımıyla 4 milyar dolarlık dev bir proje başlatıldı. Anlaşmaya damga vuran detaylardan biri de, törende hazır bulunan ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın verdiği mesajlar oldu. Peki, bu büyük yatırım projesi sadece ekonomiyle mi sınırlı kalacak? Yoksa bölge istikrarı ve uluslararası ilişkiler açısından da yeni bir dönemi mi başlatıyor?

#### Şam Havalimanı için Türkiye ve Katar Konsorsiyumu

Anlaşmanın merkezinde, Suriye’nin en kritik ulaşım noktalarından biri olan Şam Uluslararası Havalimanı bulunuyor. Yenileme ve kapasite artırımı amacıyla kurulan konsorsiyumda, Türk inşaat sektörünün önde gelen isimleri Cengiz İnşaat, Kalyon İnşaat ve TAV İnşaat yer alıyor. Katar’ın büyük şirketlerinden UCC ile ABD merkezli Assets Investments şirketi de projede önemli rol üstlendi. Bu iş birliği, sadece havalimanı değil, tüm bölge ülkeleri açısından stratejik bir önem taşıyor. İnsan ister istemez, “Bu işbirliği, Türk inşaat devlerinin uluslararası pazardaki gücünü bir kez daha mı gösterecek?” sorusunu aklına getiriyor.

#### ABD’den Mesaj: Refah ve Barış İçin Yeni Dönem

İmza törenine katılan ABD Temsilcisi Tom Barrack, sosyal medya hesabında yaptığı açıklamada, projenin bölge için barış ve refah getireceğini vurguladı. Barrack, “Müreffeh ve barışçıl bir Suriye’nin geleceği, bu projeyi üstlenen Türkiye ve Katar gibi bölgesel ortakların elinde,” diyerek, iki ülkeyi birer lokomotif oyuncu olarak gösterdi. Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye üzerindeki yaptırımları kaldırma kararı ise, bu işbirliğinin önünü açtı. Uluslararası kamuoyunda, bu gelişmenin Suriye’de ekonomik toparlanmanın ilk somut adımı olduğu düşünülüyor. Peki, ABD’nin bu desteği uzun vadede ne gibi sonuçlar doğuracak?

#### Kapasite Artışı Hedefi: 31 Milyon Yolcu

Bir diğer dikkat çeken unsur ise, Şam Uluslararası Havalimanı’nın kapasite hedefi. Anlaşmaya göre, mevcut tesisler tamamen yenilenecek ve yeni terminaller inşa edilecek. Projenin dört ayrı fazda hayata geçirilmesi planlanırken, toplamda sekiz yıl sonunda havalimanının yıllık yolcu kapasitesinin 31 milyona çıkarılması amaçlanıyor. Bu rakam, Suriye’nin uluslararası ulaşım ve ticarette tekrar bir cazibe merkezi olabileceğini gösteriyor. Tüm bu yatırımların, ticaret yollarının ve kültürel etkileşimin güçlenmesine de katkı sağlaması bekleniyor.

#### Ekonomik İstikrarın Anahtarı: Güvenlik ve Güçlü İşbirliği

Türkiye ve Katar’ın bu çapta bir konsorsiyumla Suriye’de rol alması, bölgede güvenlik ve istikrarın tesisi için bir umut ışığı yakıyor. ABD’li diplomat Barrack’ın, “Toparlanmanın yolu güvenlik ve istikrardan geçer, ardından güçlü hükümet sistemleri ve ekonomik girişimlerle refah sağlanır,” sözleri, projenin sadece ekonomik değil, siyasi boyutuna da dikkat çekti. Özellikle Türk şirketlerinin iş gücü ve mühendislik alanındaki tecrübesinin, ulusal onur ve vatan sevgisiyle birleşerek, Suriye’nin kalkınmasında belirleyici olacağı açıkça görülüyor. Bu noktada, “Türk müteahhitliği bölgeye değer katarken, milli duruşun önemi hangi alanlarda öne çıkacak?” sorusu gündeme gelebilir.

#### Enerji Sektöründe de Güçlü Anlaşmalar

Havacılık sektöründeki bu stratejik adım, enerji alanına da yeni işbirlikleriyle yansımış durumda. 2023 Mayıs’ında Suriye Enerji Bakanlığı ile Kalyon Holding ve Cengiz Holding’in yanı sıra, Katarlı UCC ve ABD’li Power International arasında 7 milyar dolarlık bir enerji anlaşması imzalandı. Böylece Türkiye, Katar ve müttefikleri, Suriye’nin enerji altyapısının güçlendirilmesinde de önemli bir rol üstlenmiş durumda. Bölgedeki bu tür yatırımlar, sadece ekonomik değil, millî çıkarlarımızı ve köklü tarihsel bağlarımızı da kuvvetlendiriyor. Sizce, enerji ve alt yapı gibi stratejik sektörlerde Türk-Katar ortaklığı, bölge siyasetinde yeni dengeler oluşturacak mı?

#### Türk Milliyetçileri İçin Yeni Bir Başarı Hikayesi

Büyük ve güçlü Türkiye ideali doğrultusunda atılan bu tür adımlar, sadece ekonomik yatırım olarak görülmemeli. Yüzyıllarca Osmanlı hâkimiyetinde kalan, Türk kültürünün izlerini halen taşıyan Suriye topraklarında, milli değerlerimize yakışır eserler bırakmak mümkün olacak mı? Türkiye ve Katar’ın güç birliğiyle hayata geçirilen bu projeler, bölgedeki birlik ve beraberliğin pekişmesine zemin hazırlayabilir. Millî onurumuzu ve kardeşlik hukukunu yücelten bu tür hamleler, Türkiye’nin küresel düzeydeki etkisini daha da artırıyor. Ne dersiniz, bu yatırım, Türkiye için sadece ticari bir başarı mı, yoksa tarihsel bir misyonun devamı mı?

Bu tarihî gelişmeyle ilgili siz ne düşünüyorsunuz? Milli değerlerimizle uyumlu bu büyük yatırım hakkında yorumlarınızı hemen aşağıda paylaşın!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir